Dünya uygarlıklarını birer büyük nehir gibi düşünürsek, yurdumuz Anadolu, birçok uygarlığın doğduğu ana kaynak suyuna benzetilebilir. Anadolu aynı şekilde insan için önemli birçok bitkinin de temel kaynağı. Uzaktan bakınca adeta insanlık ve hayat için bu toprakların özel bir yeri var. Madem konumuz fındık, oradan başlayalım: Dünyada fındık ekilen alanların yaklaşık %75 Türkiye’de. Ne var ki dünya fındık üretimindeki payımızsa sadece %64 civarında.
Rakamlarla sizi sıkmak istemiyoruz. Özetle: Fındığın kaynağı olmamıza rağmen bu bitkiden elde edilen katma değerde çok gerilerdeyiz.
Yenilikçi Onuto bu gidişe dur demek niyetinde. Sadece taze mahsül yerli fındıktan, hiçbir katkı maddesi eklenmeden üretildi. O, geleneksel olanla modern yaşamın kesişme noktası. İkisinden de vazgeçmek zorunda olmadığımızın ispatı.
Onuto, fındığın hiçbir katkı maddesi olmadan, kavanozlanıp, “sağlıklı bir atıştırmalık” olarak tercihlere sunulmuş hali. “Tüketime sunulmuş” hali demiyoruz dikkat ederseniz. Çünkü “tüketim” düşük kaliteli abur cuburları, sağlığımızı alıp yerine geçici lezzetler sunan ürünleri hatırlatıyor daha çok. Oysa Onuto’yu insanların yüzyıllardır beslendiği doğal tüm ürünler gibi, keyifle, sağlıkla, afiyetle yersiniz.
Genç, yerli, global !
Dünyanın geldiği noktada daha fazla hıza ihtiyaç duyuyoruz. Çoğumuzu şehirlerde yaşıyor ve sitemizin bahçesinde bir fındık ağacı yok. Salt fındık içeren Onuto: Hızlı bir kahvaltıdan, günün istediğimiz her öğününe kadar bize eşlik edecek doğal ve katkısız bir atıştırmalık. O, modern beslenme alışkanlıklarınıza uyumlu bir ezme formunu almış, “saf ve gerçek” fındık! Diler ekmeğe sürer, hızla servise yetişir, diler canınız çektiğinde kaşıklarsınız!
Fındığın faydalarını sunan Onuto, gerçek ve devamlı enerji veriyor. Dinç bir bedene ve keyifli bir ruh haline sahip olmanıza yardım ediyor. O eğlenceli, mutlu ve özgür yaşamın bir parçası. Yerli değerimiz fındığa küresel bir kimlik kazandırmakta iddialı. Katkısız, enerji ve sağlık dolu yapısıyla pozitif bir dünyanın parçası olmaya istekli.
Onuto’yla kaşıklara özgürlük geldi. Bu bir başlangıç olsun ve bizim fındık mahsullerimiz bu ülkenin bir girişimiyle katma değer olarak yine bu ülkeye kazandırsın. Tüm dünyaya da kaşıklama özgürlüğünü geri versin. İnsanların doğal gıdaları rahatça yediği geleneksel günlerdeki gibi. Bu kez modern zamanın kullanım tercihlerine uygun, ambalajlı bir üründe “tam doğal, katkısız bir atıştırmalığın da mümkün olabileceğini” görsün, yaşasın insanlık. Sağlıkla lezzetin bu doğal birlikteliğinin keyfini sürsün.